HAKKIMIZDA
2018 yılında Juan Pablo Diaz Leon ve Ceylan Ertörer Diaz Leon tarafından kurulmuş bir aile şaraphanesiyiz. Kökenlerinin gerçek bir yansıması olabilecek şaraplar yapmaya inanıyoruz. Bağdaki çalışmalardan şarabın sizlere ulaşmasına kadar tüm süreçlerin içinde bizzat yer alıyoruz.
BİZE İLHAM VEREN DEĞERLER
Özgünlük
Amacımız, benzersiz parselleri belirlemek ve ardından bölgeye özgü özellikleri her şişede mümkün olduğunca özgün bir şekilde ortaya çıkarmaktır. Bir şarabın özgün olması için insanları bir bölgeye ve birbirine bağlayacak güce sahip olması gerektiğine inanıyoruz.
Sürdürülebilirlik
Hem bağda hem de şaraphanede çevreye, topluma ve insanlara saygılı sürdürülebilir bir şekilde çalışmaya kararlıyız. İnsan ve doğa arasındaki uyumun önemine inanıyoruz.
İnovasyon
Ürünlerimizi iyiden daha iyiye taşıma yolunda, bir yandan geçmişten gelen geleneği göz önünde bulundururken bir yandan da geleceği takip ediyoruz.
Sürekli bir yenilik ve yaratıcılık arayışına inanıyoruz. Farklı şarap stilleri, üretim teknikleri, felsefeler üzerine düşünüyor ve denemeler yapıyoruz.
HİKAYEMİZ
Nedensellik ilkesi, kuantum teorisi, hikâyelerimizi kim, nasıl belirler tartışmalarını elbette felsefeci ve bilim insanlarına bırakacağız. Ama bizim hikâyemizi anlatmak için onu bugünkü noktaya getiren, ilginç kesişmeler içeren olaylar örgüsünden bahsetmemiz gerekir.
Ceylan’ın babaannesi 1923’te mübadele ile Girit’ten Urla’ya göç edenlerdendir.
Aile Urla-Hebiller mevkiinde kendilerine verilen toprakta çiftçilik yaparak geçimini sağlar. Sonraki nesil çiftçiliği sürdürmez ama Ceylan’ın aileden çiftçi ve toprağa bağlı annesi ve babası 1996 yılında aldıkları araziye bağ diker. Ailenin 3. Jenerasyon Urlalısı Ceylan ise endüstri mühendisliği okumuş, İstanbul’da danışman olarak çalışmaktadır. Hayalinde bağcılık yoktur. 2012 yılında annesinin rahatsızlanması üzerine Urla’ya geri döner. Aynı yıl kısa sürelik bir eğitim için gittiği Montreal’de Juan ile tanışır. Bir süre sonra Juan Ceylan’ın peşinden Türkiye’ye gelir. Juan Şilili’dir. Bir şarap ülkesi olarak anılacak kadar meşhur şarapları olan Şili. Juan’ın ailesinde de bağcılık ile uğraşılmaktadır. Ama ne Ceylan’ın ne Juan’ın hayalinde bağcılık yoktur. Aynı yıl Ceylan’ın annesi Canan Hanım vefat eder. Kendisinin diktiği bağlar bakımsız kalır. Aradan iki sene geçer. Ceylan ve Juan evlenirler. Ceylan kendi kariyerine, Juan kendi uzmanlık alanı üzerine eğitimine devam eder. Bir gün Ceylan Juan’ı Canan Hanım'ın diktiği bağların olduğu araziye getirir. Bağları panoramik gören bir noktada dururlar. Ceylan anılarının içinde hüzünlü bir yolculuk yaparken Juan aradığı hazineyi bulmuş gibi bir heyecan içerisindedir. Bir süredir toprakla uğraşmaya hevesli olan Ceylan’a Juan’ın bu heyecanı çok iyi gelmiştir. Üzerine düşünmeden yaşayıp geçtikleri olaylar örgüsünün zihinlerinin kuytularında gizlenmiş bir hayalin doğumunu hazırladığını o an fark etmişlerdir. İşte o an her ikisinin de zihninde aynı hayalin doğduğu andır. İçinde bolca çocukluk hatırası saklı olan bir hayal:
Bağcılık!
Hayalimizin doğuş öyküsü kısaca böyle. Bağların ve şaraphanenin doğumu ile kızımızın aramıza katılışının aynı döneme gelmesi bizim için ayrıca anlamlı oldu. Şimdi O da Ceylan’ın kök saldığı toprakla iç içe büyüyor. Hiç vakit kaybetmeden çalışmalara başladık. Mevcut işlerimizi bırakıp tamamen bağ projemize yoğunlaştık. Juan olağanüstü bir çabayla bağcılık üzerine okuma ve araştırmalar yaptı. Bu süreçte bilgimizle birlikte merakımız ve heyecanımız da arttı. Bağcılık ve önoloji alanlarında eğitim almış tecrübeli danışmanlardan destek aldık. Eski bağları canlandırırken 2018’de 10 dönümlük bir alana yeni bağlar diktik. Bir yandan da çevredeki bağları araştırıyorduk ki bölgedeki mevcut şarapçılık geleneğinde göz ardı edildiğine ama iyi değerlendirilirse sürpriz sonuçlar doğurabileceğine inandığımız bir bağda yenilikçi çalışmalar yaptık. Söz konusu bağ sahiplerini ikna etme ve güven kazanma süreci ardından yaptığımız çalışmalardan heyecan verici sonuçlar aldık. 2019 hasat sezonunda yaklaşık 10bin litrelik deneme üretimi yaptık. 2018’de başladığımız şaraphane inşaatını 2020 yılı başında tamamladık. 2019 rekoltesinin bir bölümü şişelendi, bir bölümü şişelerde olgunlaşmaya devam ediyor. 2020 kampanya döneminde yaklaşık 13bin litrelik üretim yapıldı.
Hikâyemiz kadim bir trenin toy ama kalple çalışan bir vagonu. Hikâyemiz yazıldıkça yeniden öğreten yıllanmış bir tat. Hikâyemizin adı HUS. İşte bunlar hep şarap :)
Sevgiyle…
JUAN PABLO DIAZ LEON
(28.06.1987 - 21.10.2021)
34 yaşında gencecik bir adam geçti Urla'dan.
Şili'nin Vina del Mar (Denizin Bağları) şehrinde başlamıştı hayat macerası. Kocaman sevgi dolu, sımsıcak bir ailesi vardı. Her şeyi tamamdı.
Büyüdü, okullarını bitirdi. Gazeteci oldu. Araştırmayı, yorumlamayı, sorgulamayı severdi. Dünyayı merak etti. Çıktı ülkesinden. İlk kapısı Montreal'di. Aniden buluverdi hayatının aşkını. Bırakmadı peşini.
26 yaşında gencecik bir adam geldi Urla'ya. Aşkının peşinden. Sevgili oldu, can oldu, yoldaş oldu. Kocaman sevgi dolu bir aile buldu. Dertlere, sevinçlere ortak oldu. Sevgiyle el ele verdiler. Aile oldular. Her şeyi tamdı.
30 yaşında gencecik bir adam baba oldu Urla'da. Mila dedi kızına. Çok sevdi kızını. Santiago'yu sever gibi, Urla'yı sever gibi. Hiç ayrılmamacasına. Kendi dilinde üfledi kızının kulağına. En çok da kızının sesinden duydu kendi dilini. Her şeyi tamdı.
30 yaşında gencecik bir adam kendini buldu Urla'da. Eşiyle el ele verdi. 'Şarap üreteceğiz' dedi. 'HUS' dedi şarabına. Gece çalıştı, gündüz çalıştı, yazda çalıştı, kışta çalıştı. Bağda, mahzende, her yerde çalıştı. Bu toprağın, bu güneşin tadını şarabında topladı. Her şeyi tamdı.
34 yaşında gencecik bir adam yitti Urla'da. Yatakta oynarken kızıyla duruverdi kalbi. E haliyle doyamadı kızına. Doyamadı eşine. Doyamadı yaptığı, başardığı bunca şeye. Doyamadı sevdiği her şeye, herkese. Her şeyimiz eksik kaldı.
34 yaşında bir adam izini bıraktı Urla'da. Dünyanın öte ucundan, Şili'den geldi. Çok sevdi, çok sevildi. Her zaman incelikle, her zaman neşeyle, her zaman nezaketle yaşadı. Bizlere HUS'ta yaşayacağımız güzel günler armağan etti.
Canımız Juan, seni hiç unutmayacağız.